13.07.2009


güzel günler güzel insanlar için monotondur artık, yine öyle bi gün sevgili bünye aldığım telefon sonrası ekibin toplanacağı mekan şirinevlere doğru koyuldum yola çift katlı bahçeşehir otobüsü ile başladım taşıt serüveninin takip eden 6 saat boyunca devam ediceğini tahmin edemezdim neyse saat 11 gibi ekiple mülaki olduk şirinevlerde direksiyonda u.a arka ikilide ş.a ve g.h bende mabedin genişliği marifetiyle ön tarafa kuruldum benim kurulmamım akbinde yola koyulduk çekmeceler büyük büyük küçük küçük gözden kayboldu birden geçtik tekirdağ yoluna yolda ilk bulmadığımız yanlız ilk durduğumuz yerde bünyelere serinlik versin diye aldık biralarımızı yanlız kasada hesaplayan amcanın duymaması ve hesabı yaparken birler onlar yüzler ve binler basamağına getirdiği yeni soluk gözümden kaçması nede olsa eski adamlardan vardır bi bildiği dedik geçtik hafif serinleyen günün şablonuna ayak uyduran bünyeler mangal için sarf malzemelerini temin etmek amacıyla bol m li migros bulup içine attığımızda kendimizi savrulduk her bir reyona bi yaprak gibi bende bakayım dedim tekel reyonunda semizotu varmkı yokmuş sevgili bünye hazır gelmişken 100 lük rakımızı kaptığımız gibi ekibe katıldım bol köfteli ve kanatlı bi günün bizi beklediği aşikardı yanlız bunları yapmak için çatalcanın yalıköy bldesine gitmemiz lazımdı bu saf ve temiz duygularla kamp alanımıza doğru yola çıktık keyifler yerinde yaklaştığımızı hissettik bian ve bi hafız bulup sorduk
- hafız çatalcaya gidicezdee
- ohooooo abi geçmişsiniz siz ya 25 km kadar
ilk duyguduğumuzda içimizden koca bi hasssiktir yapıştırıp hafızın suratına , ayrıldık ordan az gittik uz gittik dere tepe düz gittik 25 km geri geldik yine bi hafız bulduk sorduk
- hafız çatalcaya gidicezdee
- ohoooooo abi geride kaldı 25 km fln
kim makara yapıo lan bizle hadi kamera nerde el sallıyalım ve bitsin bu şaka sağdan girip çatalcaya çıkalım mangalımızı yakalım yok ama nerde tekrar bi geri döndük hernedense yine aynı köprüden geçip hemn hemen aynı yerde tekrar sorduk bil bakalım sevgili bünye ne cevabı aldıkk
- ohooooo abi geride kaldı
amk bunun ilerde olanı yokmu soruları kafamı kurcalarken o mübarek inssanı gördük o amca bayadır ordaydı kanımca üstüne çatalca kurulmuş bu amncanın amca dedim .çatalca nerde
- gençler dedi , tamam amca kaç km geride
- yok dedi 7 km ilerde
bi bayram havası araba dolu olmasa halay çekicez
dedik peki muhterem amca yalıköyy nerde
-ohooooooo çatalcadan sonra 55 km
diince bi pamuk etkisi yaşadım sevgili bünye bize burayı tavsiye eden ş.a arkada ne yaptığını sorguluyo g.h sinek spreyi sıkıo u .a elindeki direksiyonu sağa sola sallıo o amcanın üstünden kaç km gittik bilmiorum yalıköye vardık nihayetinde saat 4 flndı denize girmek niyetinde olan bünyeler kendine güzel hem mangalını yapıcağı hem deniz için bi mekan aradılar bulamadık tabii bunun için kum ocaklarına girip kurumuş nehirlerden geçtik greydere kürekle kum atıldığını gördük neyse artık açıkcan bünyeler deniz fikrinden bi an uzaklaşıp boş gördüğü bi mekana tezgahımızı kurmaya karar verdik saat gibi mangalımızı yaktık bia ra montofonların ziyaretine mazur kaldık lakin herşeyiyle 10 numara bi mangal oldu rakılar gırtlağı yumuşattıkça denize girme isteğimiz hasıl oldu ani bi refleksle tezgahı toplayıp plaja attı bünyeelr kendini bol dalgaları denize atamadı tabi ön tarafta u.a ve ben çimdik dalgalar bzii döveren ş.a ters dönmüş ağzından fıskiye gibi sular fışkırtıyodu denizimizede girdikten sonra saatin 9 olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldık o yorgunluk ve mutluluğun üstüne geldiğimiz saatin 3 te biri saatte geri dönüp mutlu mesut bünyelerler istanbul sokaklarında kaybolduk gözden

Hiç yorum yok: