2.08.2009

Hayat fena halde rakıya benzer



Hayat sahiden rakı gibi.

Derinlemesine analize, düşünmeye gerek yok. Bir duble rakı’ya baktığın zaman sanki kocaman bir ömrün konsantre edilmiş ve bardağa sıkıştırılmış halini görüyorum.

Boş bir kadeh önünde dururken son derece heveslisindir, şöyle bi sofradaki mezeleri süzersin, etrafındakilere bakarsın, algıların gayet açıktı.
Sonra başlar kadehler dolmaya boşalmaya …
Son kadehin ardından, o en baştaki heves ya tamamen yok olmuştur, kimi zaman bıkkınlık ve iğrenme duygusuyla, kimi zamanda yeterli keyfi almış doygunlukla.
Bezen de bitmez o heves, bi o kadar daha olsa içecek gibisindir.
Bazen de yarım kalır, ne tamdır ne eksik, devam etmeli mi bırakmalı mı karar veremezsin.

Aynı hayat gibi …

Rakı aynı rakı, dünya aynı dünya.

Lakin hayatın da rakının da tadını belirleyen, içiliş şekli, yanında içtiklerin, yanında yediklerin.



İçmesini bilene, zevk ü sefâdır rakı
İçmeyi bilmeyene, cevr ü cefâdır rakı.

Bir münasip miktarı, muhabbet anahtarı
Kaçırırsan ayarı, cana ezadır rakı.
Ne dert kaldı ne keder, içeni mesut eder
İçebilirsen eğer, rûha cilâdır rakı.

Ham ervahsan yanaşma, arifsen ondan şaşma
İç amma haddi aşma, ferahfezâdır rakı.

Yarattığı âhengi, ne saz verir ne çengi
Terbiyenin mihengi dense sezâdır rakı.
Ehl-i kemâl olana, zevkle bembâl olana
Sohbette tad bulana, yâr-ı vefâdır rakı.

Misten âlâ kokusu, ana sütü gibi su
Şu ki sözün doğrusu: Müstesnâ mâ’dır rakı.

Dost bezminde sohbette, neşe-i muhabbette
Her mânevi lezzete, bir vasıtadır rakı.

Nükte cinas anlayan, âheng-i bezme uyan
İçip zırvalamayan, işte onadır rakı.

Eşşek içince zırlar, köpek içerse hırlar
Kedi içse tırmalar... insanlaradır rakı.

Âdâbı erkânı var, zamanı mekânı var
Kimin ki iz’anı var, ona şifâdır rakı.

Aslan Sütçü’nüz der ki: had bilmezsen eğer ki
Öyle rüsvâ eder ki, başa belâdır rakı.

Aslan Sütçü

Hiç yorum yok: